14 Kasım 2011

seni kendime sakladım

















hayatımın ateşi çıktı,
gözleri kısıldı,enerjisi düştü.
yarın her gün gibi yine çok iş var,liste bile yapsam sıra gelmeyen bi ton hikaye.
haftasonuna bi düğün,bi kına gecesi,bi derbi beni bekliyor.
haftaiçi çarşamba-perşembe izmirde 
görüşmeler,görüşmeler.
yönetmelikler,planlar,analizler.
çalışmak mı iyi kaçmak mı diyorum bazen?
yerleşik hayata geçince becerilmesi zor bişey de kaçmak..
hem kimden?nereye kadar?
yaşamı gene iliklerime kadar hissetmeye başladım
hem de bir koskocaman eksikle..
çok sık olmaya başladı-babamı çok özlüyorum
durup durup ağlama krizleri
anlatamıyorum bile çünkü anlamaya başladığımda daha da ağlamaya başlıyorum
bu yüzden saçma sapan bahaneler
bi de komik şeyler oluyor arada
hep ağlayıp gezmiorum
geçen akşam bi kocaman arkadaşlarda, içerden seslenen sevdiceğim,hayatım!hayatım! cemiyette böyle şeylere alışık olmayan ben hiç üstüme alınmıyorum.evin küçük kızına seslendiğini düşünerek,sonra pencereden uzanıp kızım sana sesleniorum neden cevap vermiosun?...tam da buna alışkınım işte,suçlusu ben miyim ki bazı şeylerin?
önümüzdeki iki ayı atlatabilirsem,
epey yol almış olucam
anlayışına sığındığım bütün kardeşlerimin umarım bu kadar vakti vardır.
aslında çok sevgi doluyum da vakit bulamıyorum.
öpüyorum uyuyan gözlerinden!

Hiç yorum yok: